16 Haziran 2013 Pazar

"Açıklayıcı ol biraz, düşündürme" Konulu Yazı

    Biz Türk halkı olarak trajediyi seviyoruz. Tradeji, arabesk bizim içimize işlemiş. Bunu televizyondaki dizilerimizden de anlayabiliriz, ya ağlıyorlar yada ağlıyorlar. Başka bir şey yok. Yalandan yere Amerikan melankoli hayatına özenmemize gerek yok. Böyle depresif hallere filan. Özenmeyin. Zaten bizim yaşadığımız milletin eğlenceye, pozitifi vurgulamaya  ihtiyacı var. Ne çektik be hacı… Kimle konuşsam yaşadığı kötü şeyleri anlatıyor, sanki hayat sadece bundan ibaretmiş gibi. İnsanın kendini acındırması psikolojik bir hastalıktır. Bazıları bunu kendine görev edinmiş. Kendi acı hikayelerinden söz edip bizimde psikolojilerimizi bozuyorlar insafsızlar. Dikkat çekmek asıl amaçları bunu biliyoruz. Kendini acındırarak bir şey istemek (mesela ilgi gibi) çocukların, bebeklerin yaptığı iştir. Ağlarlar, ilgi beklerler. Biz bu dönemleri geçtik, önceden ağlamayana meme yoktu şimdi ağlayana Sedat yok. Sizde kendini acındıran kişilerden kendinizi uzak tutun kardeşlerim. Bunlar sizin iyi niyetinizi sömürmek isteyen zeka seviyesi 0-3 yaş olan acımasız insanlardır. Sizi kendi çukuruna çekmekten başka bir boka yaramazlar. Geçmiş hikayelerde yaşayan insanlarla da gelecek hayali kurmayın. Belki içlerinizden bazıları bu yazıdan sonra benim için acımasız, duygusuz veya insafsız diyebilir. Fakat ben biliyorum ki bu lafları bana diyen kişiler daha demin bahsettiğim kendini acındıran kişilerdir. Bu sıfatları(acımasız, duygusuz, insafsız), ben tuzaklarına düşmediğimden dolayı diğer insanlara karşı beni kötü gösterip, onlarında peşimden gelmesini engellemek için diyorlar. Hayatımı yazsam roman olur diyorlar ya, aynen öyle. Yaz roman olsun isteyen okusun, şimdi lütfen hayatında yeterince boktanlık olan kişilerin hayatını daha da bok etme. Sie.