12 Haziran 2013 Çarşamba

Bap Bir, On Üçüncü Ayet

   Slm. “Saat: Güzel bir yaz akşamı” ve benim bugün ki denemem yayında. Bazıları diyormuş ki Sedat denemelerinde bildiğimiz şeyleri yazıyor. Senin bilmediğin bir şey var mı? Bizim toplumumuzda herkes her şeyi bilir. Maşallah çok bilgili bir milletiz. Zaten herkes her şeyi bildiğine göre ben size nasıl bilmediğiniz bir şey öğreteyim? Bırakın benim yazılarım toplumun cahil kesimine hitap etsin.(Artık okuyan kesime ne kadar cahil diyebilirsek ;))) Her şeyi bilen filozoflar okumasın. Bilmeyenler ve bilgiye aç olanlar okusun. “Bilmiyorum”, bu lafı demek çok zor herhalde. Gururumuz inciniyor değil mi. Ben nasıl bilmem. Biliyorum. Her konu hakkında bir fikrimiz var. Yabancı ülke de fizik profesörüne coğrafya ile ilgili soru sorsanız bilmiyorum der. Ama bizim ülkemizde sokaktan geçen her hangi bir adama profesörlerin çözebileceği ayarda fizik problemi sorsanız yine de size bir cevap verir, verecektir. Televizyon programlarının sokaklarda yaptığı anketlere bakın mesela, soruyu kime sorarlarsa bir cevap alıyorlar. “Emin değilim ama şöyledir kesin .s.s” demektense bilmiyorum de geç, en azından yanlış bilip rezil olmazsın. Bilmemek ayıp değil, öğrenmemek ayıp. Hiç bilmemek mi daha karlı yoksa yanlış bilmek mi? HİÇ BİLMEMEK. Sıfırda kalmak varken eksilere düşmeyin. Susun. Dinleyin. Okuyun.
Bu derece önemli bir konuya daha uzun yazmak gerekirdi, fakat zaten okumayan bir milletiz ve yazıyı uzatarak gözünüzü korkutmak veya okuma aşkınızı söndürmek istemem. Yarın tekrar beklerim. Bebebebebb

  • Yazılarımı okuyan toplumun kaliteli insanları, yazımın başlarında size cahil dediğim için affedin. Şüphesiz ki biz sizin diğerlerinden daha bilgili olduğunuzu biliyoruz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder