17 Haziran 2013 Pazartesi

Deneme vol. "Biraz Anarşi"

Bap Yedi, Kırk Dokuzuncu Ayet  

    Dahi olarak doğduk, zaman geçtikçe aptallaşıyoruz. Bu böyle. Hepimiz bir fabrikanın ürünleriyiz. İçimizden herhangi birimizi öldürmek, ahlaki açıdan bir arabayı, elektrikli süpürgeyi veya barbi bebeği öldürmekle aynı. İnsanız değil mi, diğer varlıklardan üstün bir canlıyız… Bu üstün canlı dedikleri biz değiliz, bizi yöneten insanlar. Doğduğumuzda köle olarak doğuyoruz. Devlet, bizim yaşadığımız zamanın problemlerini önceden biliyor ve bizi bu noktaları onarmak için bir piyon olarak oyuna sürüyor. Mesela şuan gündem de olan nüfus arttırma politikası… Bu zamanda doğan çocukların dünyaya geliş amacı: ülke nüfusunu arttırmak, diğer ülkelere karşı bizim ülkemizin genç nüfusumuzla güç gösterisi yapmasını sağlamak ve ileride iş gücü oranlarını arttırmak. 20 sene sonrasının delikanlısı. Yöneticiler plan yapıyor, 20 sene sonra nasıl bir devlet olsak? Tıp alanında ileri gidelim: Bir sürü tıp fakülteleri açıldı, televizyonlarda doktorculuk dizileri oynatıldı, doktorluğa özendirildi. Ürünümüz doktor oldu. Tamamdır. Öğretmen eksiğimiz var öğretmen sayısı artsın: hemen öğretmenleri öven programlar konuşmalar yapıldı, ürünümüz öğretmen oldu. Sporda çok başarılı olalım: Bir sürü spor salonları yapıldı eğitmenler yetiştirildi, ürünümüz iyi bir sporcu oldu. Anlayacağınız şu ki, ileride bizim ne olacağımızı, ne olmamız gerektiğini zaten bizden önceki nesiller planladı. Ne olmamız gerekiyorsa ona yönlendiriliyoruz. Koyun sürüsü gibiyiz. Evet bizi yönetenler özgür insanlar, nereye yönlendireceklerine kendileri karar veriyorlar. Çoban gibi. Diğer varlıklardan daha üstün olan insan neslinin temsilcileri onlar. Bizler de aklı olan fakat aklını başkalarının yönettiği, özgürlük anlayışımız istediğimiz yerde eylem yapmaktan ileri gidemeyen, at gözlüğü takmış bireyleriz. Eminim ki; matematik, ülkemizin gelişmesi için vazgeçilmez bir unsur olsaydı şuan hepimize şakır şakır matematik öğretilmişti. Herkesin her şeyi bilmesine gerek yok tabii. Devlete yetecek kadar matematikçi olsa yeter, devlete yetecek kadar doktor olsa yeter, devlete yetecek kadar mühendis olsa yeter. Biraz da bizim zengin yaşamamızı sağlayacak kadar fakir halk olsa her şey tamamdır.
    Neden okul? İnsanlar okul olmadan bir şeyler öğrenemeyecek kadar aciz mi? Okul olmasın demiyorum, ama böyle olmamalı. Tüm Türkiye aynı sene, aynı dersleri görüyor. Sınıfın tüm öğrencileri aynı anda aynı şeyleri dinliyor, aynı yorumları yapıyor, aynı doğruları kabul ediyor, sonra en iyi ezber yapan en başarılı öğrenci oluyor. Başarı anlayışımızı sikeyim. Bize bunları yaptıran bir yönetim bizden yaratıcı olmamızı veya yeni bir şeyler üretmemizi istemiyor zaten. Diyorlar ki: Sen benim sana öğrettiklerimi bil, doğru dediğim şeylere doğru de, ne kadar çok benim kafamda ki insan yapısına benzersen ben sana o kadar iyi üniversitelerde okuma “özgürlüğü” vereceğim ;)) Hatta sonra ömrün boyunca sabit bir gelirin olacak, memur olacaksın olum devlette, çok mutlu olacaksın herkesin beklentilerini karşılayacaksın çevrendekiler sana minnettar olacak. Sonra da ölüp gideceksin. EE, NE OLDU ŞİMDİ? Sen kendi hayatını yaşadın di mi, özgür bir hayat sürdün di mi, NAH. Bu şuna benzer: masada bir sürü içecek vardır (içki, kola, fanta, ve her çeşit meyve suyu) biri size gelir meyve suyu içeceğinizi söyler, fakat neyli meyve suyu içeceğinizi sizin iradenize bırakır. Sizde vişneli meyve suyunu seçersiniz. Sonra da o adama minnettar olursunuz, efendinize minnettar olursunuz. Kendinizi özgür hissedersiniz. Ama sadece hissedersiniz. Sokrates, adam milattan önce 450 yılında filozof olacak kadar bilgi biliyordu. Milattan sonra 2013 yılında ki, her gününün neredeyse yarısını okullarda geçiren insanlardan daha çok biliyordu. Biz, bizden önceki nesillerin olmasını isteği şey oluyoruz. Toplumun ortak malıyız, orijinal değiliz, herkesin ortak çabasıyız. Aynı şeylere üzülüp aynı şeylere seviniyorsak burada bir yanlış vardır. Hepimizin kendimize özgü bir aklı varsa herkesin aynı şeyleri düşünmesi bir sorun olduğunu gösterir. 2012 senesinde doğan çocukların hepsine ileride çocukluk yılları denince akıllarına PEPE gelecek. Hepsi aynı şeyleri izlemiş, hepsi pepeyi örnek almış. 2032 yılında sokaklarda milyonlarca büyümüş pepe dolaşıyor olacak. O pepe hangi erdemlere sahipse bu çocuklar da büyüdüklerinde o erdemlere sahip olacak. Teknoloji geliştikçe iletişim artıyor popüler kültür oluşuyor, ortak değer yargıları meydana geliyor ve standart dışı düşünen insanlar giderek azalıyor. Biz burada koyun oluyoruz. Koyun olmak çoban olmaktan kolaydır. Ama idealleri olan insanlar çoban olsun. Siz değerli üşengeç ve hayatı sadece yaşamak için yaşamaya devam eden kardeşlerim, düzene küfredip anarşi yaratıp kendi hayatınızı heba edeceğinize mutlu hayat yaşamayı tercih edin, iyi ezber edin, iyi üniversite kazanın ve devletin bir memuru olun. Sonra da ölün. Göreviniz bu kadar.
Biz olmuşuz istatistik…

  • Özgürlük, sorumluluk isteyen bir şeydir, zordur. Kendi kararlarınızı vermek cesaret ister, başkasının emrini yerine getirmek her zaman daha basittir. Biz insanlar istediğimiz şeylerin bize emredilmesine bayılırız.

1 yorum:

  1. Eğitim sistemi tek doğruyla devam ettikçe buna karşı çıkan ''nadir'' kesim de yurt dışında eğitim alıp fikirleriyle oraya katkı sağlar işte. Sonra neden kalkınamıyoruz?!

    YanıtlaSil