Bap Yedi, Kırk Dokuzuncu Ayet
Dahi olarak doğduk, zaman geçtikçe aptallaşıyoruz. Bu böyle.
Hepimiz bir fabrikanın ürünleriyiz. İçimizden herhangi birimizi öldürmek,
ahlaki açıdan bir arabayı, elektrikli süpürgeyi veya barbi bebeği öldürmekle
aynı. İnsanız değil mi, diğer varlıklardan üstün bir canlıyız… Bu üstün canlı
dedikleri biz değiliz, bizi yöneten insanlar. Doğduğumuzda köle olarak
doğuyoruz. Devlet, bizim yaşadığımız zamanın problemlerini önceden biliyor ve
bizi bu noktaları onarmak için bir piyon olarak oyuna sürüyor. Mesela şuan
gündem de olan nüfus arttırma politikası… Bu zamanda doğan çocukların dünyaya
geliş amacı: ülke nüfusunu arttırmak, diğer ülkelere karşı bizim ülkemizin genç
nüfusumuzla güç gösterisi yapmasını sağlamak ve ileride iş gücü oranlarını
arttırmak. 20 sene sonrasının delikanlısı. Yöneticiler plan yapıyor, 20 sene
sonra nasıl bir devlet olsak? Tıp alanında ileri gidelim: Bir sürü tıp
fakülteleri açıldı, televizyonlarda doktorculuk dizileri oynatıldı, doktorluğa
özendirildi. Ürünümüz doktor oldu. Tamamdır. Öğretmen eksiğimiz var öğretmen
sayısı artsın: hemen öğretmenleri öven programlar konuşmalar yapıldı, ürünümüz
öğretmen oldu. Sporda çok başarılı olalım: Bir sürü spor salonları yapıldı
eğitmenler yetiştirildi, ürünümüz iyi bir sporcu oldu. Anlayacağınız şu ki,
ileride bizim ne olacağımızı, ne olmamız gerektiğini zaten bizden önceki
nesiller planladı. Ne olmamız gerekiyorsa ona yönlendiriliyoruz. Koyun sürüsü
gibiyiz. Evet bizi yönetenler özgür insanlar, nereye yönlendireceklerine kendileri
karar veriyorlar. Çoban gibi. Diğer varlıklardan daha üstün olan insan neslinin
temsilcileri onlar. Bizler de aklı olan fakat aklını başkalarının yönettiği,
özgürlük anlayışımız istediğimiz yerde eylem yapmaktan ileri gidemeyen, at
gözlüğü takmış bireyleriz. Eminim ki; matematik, ülkemizin gelişmesi için
vazgeçilmez bir unsur olsaydı şuan hepimize şakır şakır matematik öğretilmişti.
Herkesin her şeyi bilmesine gerek yok tabii. Devlete yetecek kadar matematikçi
olsa yeter, devlete yetecek kadar doktor olsa yeter, devlete yetecek kadar
mühendis olsa yeter. Biraz da bizim zengin yaşamamızı sağlayacak kadar fakir
halk olsa her şey tamamdır.
Neden okul? İnsanlar okul olmadan bir şeyler öğrenemeyecek
kadar aciz mi? Okul olmasın demiyorum, ama böyle olmamalı. Tüm Türkiye aynı
sene, aynı dersleri görüyor. Sınıfın tüm öğrencileri aynı anda aynı şeyleri
dinliyor, aynı yorumları yapıyor, aynı doğruları kabul ediyor, sonra en iyi
ezber yapan en başarılı öğrenci oluyor. Başarı anlayışımızı sikeyim. Bize
bunları yaptıran bir yönetim bizden yaratıcı olmamızı veya yeni bir şeyler
üretmemizi istemiyor zaten. Diyorlar ki: Sen benim sana öğrettiklerimi bil,
doğru dediğim şeylere doğru de, ne kadar çok benim kafamda ki insan yapısına
benzersen ben sana o kadar iyi üniversitelerde okuma “özgürlüğü” vereceğim ;))
Hatta sonra ömrün boyunca sabit bir gelirin olacak, memur olacaksın olum
devlette, çok mutlu olacaksın herkesin beklentilerini karşılayacaksın
çevrendekiler sana minnettar olacak. Sonra da ölüp gideceksin. EE, NE OLDU
ŞİMDİ? Sen kendi hayatını yaşadın di mi, özgür bir hayat sürdün di mi, NAH. Bu
şuna benzer: masada bir sürü içecek vardır (içki, kola, fanta, ve her çeşit
meyve suyu) biri size gelir meyve suyu içeceğinizi söyler, fakat neyli meyve
suyu içeceğinizi sizin iradenize bırakır. Sizde vişneli meyve suyunu seçersiniz.
Sonra da o adama minnettar olursunuz, efendinize minnettar olursunuz. Kendinizi
özgür hissedersiniz. Ama sadece hissedersiniz. Sokrates, adam milattan önce 450 yılında
filozof olacak kadar bilgi biliyordu. Milattan sonra 2013 yılında ki, her gününün
neredeyse yarısını okullarda geçiren insanlardan daha çok biliyordu. Biz,
bizden önceki nesillerin olmasını isteği şey oluyoruz. Toplumun ortak malıyız,
orijinal değiliz, herkesin ortak çabasıyız. Aynı şeylere üzülüp aynı şeylere
seviniyorsak burada bir yanlış vardır. Hepimizin kendimize özgü bir aklı varsa
herkesin aynı şeyleri düşünmesi bir sorun olduğunu gösterir. 2012 senesinde
doğan çocukların hepsine ileride çocukluk yılları denince akıllarına PEPE
gelecek. Hepsi aynı şeyleri izlemiş, hepsi pepeyi örnek almış. 2032 yılında
sokaklarda milyonlarca büyümüş pepe dolaşıyor olacak. O pepe hangi erdemlere
sahipse bu çocuklar da büyüdüklerinde o erdemlere sahip olacak. Teknoloji
geliştikçe iletişim artıyor popüler kültür oluşuyor, ortak değer yargıları
meydana geliyor ve standart dışı düşünen insanlar giderek azalıyor. Biz burada
koyun oluyoruz. Koyun olmak çoban olmaktan kolaydır. Ama idealleri olan
insanlar çoban olsun. Siz değerli üşengeç ve hayatı sadece yaşamak için
yaşamaya devam eden kardeşlerim, düzene küfredip anarşi yaratıp kendi
hayatınızı heba edeceğinize mutlu hayat yaşamayı tercih edin, iyi ezber edin,
iyi üniversite kazanın ve devletin bir memuru olun. Sonra da ölün. Göreviniz bu
kadar.
Biz olmuşuz istatistik…
- Özgürlük, sorumluluk isteyen bir şeydir, zordur. Kendi
kararlarınızı vermek cesaret ister, başkasının emrini yerine getirmek her zaman
daha basittir. Biz insanlar istediğimiz şeylerin bize emredilmesine bayılırız.